Büyükada’nın siluetine imzasını atan en görkemli yapılardan biri olan Mizzi Köşkü, Nizam Mahallesi, Çankaya Caddesi üzerinde zamana meydan okuyan mimarisiyle yeni sakinini bekliyor.
Tuğla kaplı cephesi, karakteristik kule yapısı ve yerel halk arasında “Al Palas” olarak anılan ihtişamıyla 1. derece tescilli bu tarihi yapı, yalnızca bir gayrimenkul değil, aynı zamanda kültürel bir mirastır.
Köşkün tarihçesinde yer alan önemli figürlerden biri, İngiliz vatandaşı Maltalı avukat ve yayıncı Lewis Mizzi’dir. İstanbul’un Levanten cemiyetinde etkin bir isim olan Mizzi’nin astronomiye olan ilgisi sayesinde köşkün kulesi bir dönem gözlem noktası olarak da kullanılmıştır.
İtalyan Mimar Raimando D’Aronco tarafından onarılmış ve rekonstrüksiyonu yapılmıştır. Mizzi Köşkü, Raimando D’Aronco erken dönem yapılarına paralel olarak canlandırmacı üslubu yansıtmaktadır. Özellikle ön cephede, İngiltere’nin Geç Viktorya Dönemi’nin mimari ruhu belirgin bir şekilde hissedilmektedir. Sınırları 19. yüzyılın ortalarından sonuna kadar çizilen Viktorya Dönemi’nde, özellikle kent dışı kırsal konutlarda tarihsel üsluplar bir arada kullanılmıştır.
Mizzi ailesinin mülkiyetine geçtikten sonra, özellikle Lewis Mizzi’nin kişisel zevklerine uygun olarak, Raimondo D’Aronco tarafından iki aşamalı bir müdahaleyle gerçekleştirilmiştir. İlk aşamada, Temmuz 1893 ve Temmuz 1894 yılları arasındaki bir dönemde, kule ve üzerindeki rasathane, mevcut köşke eklenmiştir. İkinci aşamada ise, 1894-1895 yılları arasında köşkün tamamı, ön cephede odaklı olarak yenilenmiştir.
1896 yılında, Torino Sanat Trienal’inde (Triennale d’Arte di Torino) yapının yenileme projesi ve metal işlerini de kapsayan fotoğrafları sergilenmiştir.
“Ünlü hukukçu Lewis Mizzi aynı zamanda fanatik bir astronomi aşığıydı. Saatlerce bu kuleye kapanır ve teleskopla gezegenleri gözlerdi. Belki de kuyruklu yıldız Halley’i yakalayacağını ümit ediyordu.
1870’de İstanbul’da, Tatavla semtinde doğmuş, sonraları İngiltere ve Paris’te çalışmış, British Astronomical Association’ın kurucu üyesi ve Mars Section’ın müdürü olarak dünyaca ün saldı, Fransız Legion D’Honeur nişanı ile taltif edilmiş, ilim adamı ve astronomi uzmanı Evgenios Andoniadis genç yaşta, Mesih gezegeninin o zamana kadar vadi olduğu sanılan kraterlerini Büyükada’daki Lewis Mizzi’nin bu rasathanesinde izlemiş ve isimlendirmiştir. Melih ve Ay’daki kraterlerden birer tanesi hala onun adıyla bilinmektedir.”
11’den fazla oda, müştemilat, kule, depo ve sarnıç dahil olmak üzere, 1560 m² arsa içinde 1.089,41 m² kapalı alana sahip olan yapı, nefes kesici deniz ve günbatımı manzaralarına, Ada’nın mis kokulu yaseminlerine, begonvillerine, mor salkımlarına ev sahipliği yapan mükemmel bir bahçeyle çevrilidir.
1860’lı yıllarda kagir olarak inşa edildiği tahmin edilen köşk; üç katlı yapısı ve kule bölümüyle birlikte olağanüstü bir iç mekân organizasyonuna sahiptir. Köşk, uzman bir ekip tarafından aslına uygun olarak güçlendirilmiş ve özenle restore edilmiştir. Konut, butik otel, müze veya benzeri sosyal amaçlı kullanım için hayallerin ötesinde benzersiz bir eserdir…